“Büyük kurtuluş” varsayımın aksine sanayi devrimi sonrasında oluşan uluslararası ekonomik büyüklüğün tek başına bir başarı hikâyesi oluşturamadığını görmekteyiz. Ekonomik büyümenin ve toplumsal refahın insani gelişimle birlikte ölçülmesi elzemdir. Dünya gündemini korkutucu bir biçimde meşgul eden “küresel ısınma”, “iklim değişikliği”, “çevre kirliliği” veya “toplumsal cinsiyet ayrımı”, “eğitimsizlik”, “işsizlik” gibi toplumsal yıkımlara neden olabilecek büyük sorunları ortadan kaldırmak amacıyla uluslararası platformlarda çeşitli araştırmalar ve çalışmalar yürütülmektedir. Bu araştırmalar, “sosyal ve çevresel ilerlemeyi kapsamayan bir büyümenin daha iyi bir dünya yaratmak ya da geleceğimizin refahını güvence altına almakta yetersiz kaldığını” göstermiştir. Ayrıca, geçtiğimiz yüzyılda dünyamızdaki mevcut kaynakların %50’sinden fazlasını tükenmiş bulunmaktadır. Bunun en önemli sebebi doğal kaynakların aşırı kullanılmasıdır. Kendini yenileme şansı veril- meyen doğal kaynaklar, gelecek nesiller için aynı zamanda açlık ve kıtlık anlamına gelir. Sosyal ve çevresel boyutu eksik ekonomi modelinin uygulanışı bu hızla devam ederse, yakın gelecekte, insanlığın varoluşu tüm diğer canlılarla birlikte tehlikeye girecektir.
Avrupa Birliği (AB) 11 Aralık 2019 tarihinde açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı ile 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olma hedefini ortaya koyarken; aynı zamanda sanayisinin dönüşümünü gerektiren yeni bir büyüme stratejisi benimseyeceğini ve tüm politikalarını iklim değişikliği ekseninde yeniden şekillendireceğini açıklamıştır. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki ilgili eylemler, enerji, ulaşım, sanayi, finans, inşaat, tarım dahil AB ekonomisini yeniden şekillendirecek ve her geçen yıl ivme kazanacak bir dönüşümün temellerini teşkil etmektedir.
Diğer taraftan, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile AB politikalarında öngörülen kapsamlı değişikliklerin yanı sıra, uluslararası ekonomi ve ticarette meydana gelen dönüşüm karşısında, ülkemiz kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde sürdürülebilir, kaynak-etkin ve yeşil bir ekonomiye geçişi destekleyecek dönüşümün sağlanması, Türkiye’nin 1980 sonrası ihracata dayalı büyüme stratejisi ile küresel ekonomiyle sağladığı bütünleşmenin korunması bakımından büyük önem arz etmektedir.
Atiye Laçin Gıda faaliyetlerinin 169 SKA alt hedefinden 44 tanesi ile doğrudan ilişkisi olduğu tespit edilmiştir.
Sürdürülebilirlik Maddelere ve alt maddelere ulaşmak için tıklayın
“Atiye Laçin Gıda geçmişten bugünü düşündü ve bugünden yarını düşünüyor.
Sürdürülebilirlik, hepimizin bir sorumluluğu olduğu gelecekteki iklim ve çevre, sağlık, işyerleri ile ilgilidir.
Bu nedenle günlük yaşamda sorumluluk alıyoruz, Atiye Laçin Gıda'da sürdürülebilirliğe günlük yaşamın doğal bir parçası olarak odaklanıyoruz.
Atiye Laçin Gıda'daki tüm girişimlerde, sürekli olarak uyguladığımız ve güncellediğimiz BM'nin 17 küresel hedefine aktif olarak bağlıyız. Yarın istediğimiz bir dünya bugün nasıl iş yaptığımızla başlar.”
• Sorumlu üretim ve tüketim İklim eylemi
• Ata tohumu projesi kapsamında Bölgemizde uzun yıllardır tarımı yapılan, bölgenin ikli- mine, toprağına, suyuna ve hastalık-zararlılarına adapte olmuş bitkilerden elde edilen ve yıllarca ‘meyveden tohum-tohumdan meyve’ tekniğiyle süregelip günümüze ulaşmış olan tohumlardan üretilen hammaddeleri tercih ederek üretim süreçlerimi gerçekleşti- riyoruz. Sebze ve meyve çeşitlerinin en iyisini temsil eden sağlıklı ve iri hammadde se- çilerek tohum alımı gerçekleştiriyor ve tohumların uzun süre saklanabilmesi için kuru, serin ve ışık almayan bir ortamda tutularak saklanarak, talep eden müstahsillere ve üreticilere dağıtımını gerçekleştiriyoruz.
• Ayva reçeli ve kabak reçeli üretim süreçlerinde artan hammadde malzemeleri bölge- mizdeki küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiricilerine hayvanlarına yem yapması için verilmektedir.
• Sos ve reçel üretimlerinden sebze ve meyve atıkları gübre olarak kullanılmaktadır.
• Hurma işleme sürecinden sonra çıkan artıklardan hurma sirkesi üretimi gerçekleştirilmektedir.
• Hurma işleme sürecinden sonra çıkan çekirdeklerin yazın kurutularak yakacak olarak kullanılmasına yönelik olarak ihtiyacı olan kişilere verilmektedir.
• İyi Tarım Uygulamalı Hammadde Kullanımı Projesi ile yerel üreticiyi destekliyor ve dön- güsel ekonomiye katkı sağlıyoruz. • Ülkemizin çeşitli şehirlerinde yetişen coğrafi işaretli ürünlerini kullanarak ürettiğimiz ürünlerimiz ile hem ulusal hem de uluslararası pazarlardaki müşterilere hitap etmeye devam ediyoruz. Lapseki Şeftalisi, Bayramiç Beyazı, Bayramiç Elması, Yenice Kırmızı Bi- beri ve Geyikli Zeytinyağı, Bodrum Mandarini, Düzce Kestane Kabağı, Finike Portakalı, Geyve Ayvası değişimle birlikte değer gören ürünlerimizin hammaddeleridir.
• Atiye Laçin Gıda olarak ayni ve maddi sponsorluk çalışmalarıyla özellikle bölgemizde belirlediğimiz kategorilerde sponsorluk çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STRATEJİSİ VE 2023-2025 HEDEFLERİ
Sürdürülebilir Kalkınma Vizyonu:
Döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda tarladan sofraya sürdürülebilirlik fikri ve kaynak verimliliği önceliğinde geleneksel tatların ve inovasyon kültürünün sentezini sağlamak.
Stratejik Amaç:
Geleceği besleyen, sürdürülebilir ve çevreci tatlar . Kuruluşumuzdan beri, amacımız dünyaya zarar vermeden geçmişteki değerlerle, geleceğini beslenmektir.
Minimum Etki
Sürdürülebilirlik ile
Maksimum Verim
Sürdürülebilir eylem bizim için bir trend değil, kuruluşumuzdan beri iş stratejimizin önemli bir parçasıdır.
Yeşil bir görevdeyiz - ve siz bizimlesiniz.
Yarın istediğimiz bir dünya bugün nasıl iş yaptığımızla başlar.